İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | be reflected f. | yansımak | ||
The last rays of the sun are reflected on the infinite sea. Güneşin son ışıkları sonsuz denize yansıyor. More Sentences |
||||
Genel | be reflected f. | vurmak | ||
Genel | be reflected f. | yansıtılmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | be reflected in (something) f. | (bir şeye) yansımak | ||
The flash was reflected in the bottle. Flaş şişeye yansıdı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | be reflected on f. | vurmak | ||
Genel | be reflected in the press f. | basına yansımak | ||
Genel | be reflected as an expense f. | masraf olarak yansıtılmak | ||
Genel | be reflected in the mirror f. | aynaya yansımak | ||
Idioms | ||||
Deyim | be reflected in (something) f. | (bir şeyin) üzerine yansımak | ||
Deyim | be reflected in (something) f. | (bir şeye) aksetmek | ||
Deyim | be reflected in (something) f. | (bir şeyde) ortaya çıkmak | ||
Deyim | be reflected in (something) f. | (bir şeyin) sonuçlarına yansımak/etki etmek | ||
Deyim | be reflected in (something) f. | (bir şeyin) sonuçlarında kendini göstermek | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | be reflected in prices f. | fiyatlara yansımak |